Balkayalar olarak; Mantı imalatı işine 1995 yıllarında başladık. Şimdiye kadar da sadece mantı yaparak ticari faaliyetimizi sürdürdük. Tek ürün iyi kalite prensibini benimseyip devam ettik.
Mantıya ilk başladığımızda perakende de mantı satan hiçbir işletme yoktu. Mantı,
sadece mantı salonlarında satılıyordu. Mantının daha ne olduğunu bilmeyen ve
süreç içerisinde vazgeçilmez bir ürün olacağını dahi tahmin edemeyen müşterilerimiz
oldu. Hatta İstanbul gibi bir metropolde ilk yüz noktaya mantı koyabilmek için en az
1500 noktaya pazarlama yaptığımızı, Sinan abimin İstanbul’un tüm sokaklarını
yürüyerek satış noktası bulmaya çalıştığını, o noktalara ilk sevkiyatı hepimizin ortak arabası olan
plakasız belediye otobüsleriyle üç yıl süreyle yaptığımızı hiçbir zaman
unutmuyorum. Emeği geçen belediyeci abilerimize teşekkür edemeden
geçemeyeceğim.
O yıllarda mantı için gerekli teçhizatımız bir oklava bir de bir baklava
bıçağıydı. Hammadde temini için uncu Burhanettin amca vardı. Bize en az üç yıl
hizmet etti, sağ olsun. Unumuzu Çorum
firması olan Erenler Un’dan alıyorduk. Burhanettin
amca ile un hakkında birçok yorum yapmıştık. Rengi, kokusu, esnekliği, kepek
oranı, kaynama ve su emme oranları ile ilgili unun birçok eksiğini tespit etmiştik.
İlk yıllarında en az Erenler Un’un 5-6 kamyon ununu iade etmişliğimiz olmuştur.
Bizim tecrübemiz, önerilerimiz ve iadelerimiz sayesinde Erenler Un, mantılık un
ürün kalite standardını yakalamış ve satışlarını arttırarak Türkiye’deki mantı piyasasının %95’ine un
verir hale gelmiştir. Biz de halen hiçbir alternatif un firmasıyla çalışmadan Erenler Un
ile çalışmaya devam etmekteyiz.
Bu süreç içerisinde firma sahiplerinden Cihat Bey’den tek ricamız: ‘Bize
gelen un kalitesini bozmayın. Diğer mantıcı arkadaşların un üzerinde
istedikleri değişiklikleri yapabilirsiniz. Fakat bize gelen un formülüyle oynamayın.’ olmuştur.
Ayrıca ‘Bize un verdiğinizi tüm piyasaya söyleyerek referans verebilirsiniz. Sadece
bizim ticari sırrımız olan; ne geldiğini, ne kullandığımızı, fiyatımızı, ödeme
şeklimizi söylemeyin.’ olmuştur. Yine bu
süreç içerisinde, ‘Şu mantıcı ne kadar un alıyor?, Bu mantıcıya un vermeyin,
verirseniz sizi bırakırız!’ gibi hiçbir telkinde ve tehditte bulunmamışızdır. Bilakis
Cihat Bey, fabrika müdürümüz ve bizden hamuru kaç dakikada yoğurduğumuz, ne
kadar su, ne kadar tuz koyduğumuz hakkında defalarca bilgi almıştır. Aldığı
bilgiler dahilinde diğer mantılık un sattığı firmaların birçoğuna bizzat yardımcı
olmuştur. Bizler için hiçbir sakıncası yoktur. Paylaşmak özgürlüğümüzdür… Onun
içindir ki Balkayalar hep işinde gücünde olmuştur. Sonuçta rızkı veren cenab-ı Allah’tır.
Yine o dönemlerde İstanbul gibi bir deryada 60-70 kg mantı satıyorduk. İşlerimiz
git gide ilerliyordu… İnsanlar mantımızı yedikçe, mantıyı tanıdıkça büyümeye
başlamıştık. Dönem içerisinde oklava ile hamur açmak zorlaşmıştı. Bir
pastanenin sahibinden aldığımız bilgilere göre vargelle hamur açma sisteminin
olduğunu öğrenmiştik. Nerde yaptırırız derken Pastamak firması Özkan ve Lütfü
abilerle tanışmıştık. Kendilerine projemizi anlattık. Onlar da o günlerde kendi firmalarının ilk
vargelle hamur açma makinasını yaparak bizlere sundular. Makine üzerinde
silindirlerde ve millerde bantların sağa sola kaymalarında sorunlar olmuştu. Zaman
içerisinde makinayı daha da düzenleyerek tüm mantıcılara hizmet etmeye
başladılar. Kendilerine emeklerinden dolayı teşekkürü borç biliriz.
Mantılarımızı bir tahta zemin üzerinde kurutarak (tarhana misali) satışa
sunuyorduk. İşlerin ilerlemesi yani günlük 100 kg kadar satışımızın olduğu
günlerde kurutma fırınları yapmak istedik. Önce normal demirden sonrasında da
paslanmazdan yapmıştık. Kurutma sistemimizi Pastamak’tan Hüseyin Bey ve
Mateks’ten Esat Bey taklit etmek için incelemek istemişti. Ama izin vermedik. Denemeler
yaptılar… Pahalı sistemlerle belki de daha iyisini yaptılar. Ama biz daha
uyguna bu işimizi çözmüştük.
İşler ilerledikçe ihtiyaçlar da ortaya çıkıyordu. Yine o yıllarda Pastamak firmasına ilk hamur
kesme makinasını yaptırmıştık. Aşkın abimin bu konuda çok emeği vardır. Bizde ki
bu istek ve azim olmasaydı Pastamak firmasında Lütfü abi kesinlikle böyle bir
iş yapmazdı. Böylece Pastamak hamur açma ve kesme makinalarıyla tüm sektöre
hizmet vermeye başladı. Ama sektörde makine olmasına rağmen kullanmasını bilmeyen
firmalar da vardı. Özkan abinin ricasına istinaden Balıkesir’deki bir
kardeşimizin firmasına gidip 1-2 gün hamur yoğurup, açıp kesmiştik. Dediğim
gibi paylaşmak özgürlüğümüzdür…
Günler bir hayli hızlı ilerliyordu… Gece
01:00’de işbaşı yapardık…Ertesi gün 20:00’de paydosumuz olur, eve
geçerdik. Bu böyle en az bir on yıl sürmüştür.
Mantı yaptıkça satışı için sistemler düşündük. Önceleri tahta eleklerde
sattık. Sonrasında paslanmaz eleklerde dökme olarak sattık. Daha sonra Aşkın
abimin kuyuya bir taş atmasıyla dolapta mantı satışını başlattık. Bu da Türkiye’de
bir ilkti. Dolaplı mantı satma işini ilk Balkayalar yapmıştır.
Dediğim gibi ilk mantılık un formülasyonunu bizim isteklerimiz
doğrultusunda ayarlandı. İlk hamur açma makinasını biz yaptırdık. İlk hamur
kesme makinasını biz yaptırdık. İlk kurutma sistemini biz kurduk. İlk dolapta
mantı satma işlemini biz başlattık. Hepsini de diğer mantıcı kardeşlerimizle ve
abilerimizle paylaştık. Paylaşmak özgürlüğümüzdür…
Personel sayımız gitgide artıyordu. Makinalardan daha fazla destek almak
gerekiyordu. Vargel için pres makinasını da tasarlayıp Pastamak’a teslim etmiştik. Pastamak Türkiye’deki ilk hamur pres makinasını
yapmıştı. Bu bir hayli işimizi kolaylaştırıyordu. Ama bize yetmiyordu. Farklı bir şeyler düşünüp araştırmalara
devam ederken Mateks firması Dursun abi ile tanıştık. Yine Türkiye’deki ilk
kıymalı mantı makinasını yaptırarak Balkayalar bünyesine kazandırdık. Makina
çok iyi olmasa da Mateks tüm eksikleri anında görüp gereken geliştirmeyi
yapıyordu. Kıymayı tanktan nasıl boşaldığını bizden öğrendiklerinde şaşırmışlardı.
2004 yıllarında 5 adet kıymalı mantı makinası alarak piyasaya kıymalı makine
mantısı satıyorduk. El mantısını ve kıymalı makine mantısını ayrı ayrı fiyatlandırıp satıyorduk.
Yine o dönemlerde diğer mantıcı arkadaşlarımızın piyasadaki
karalamalarından dolayı bir yıl kullandığımız makinaları askıya alıp kimini Mateks’e
iade edip kimini de depomuza kaldırmıştık. Bu süreç içerisinde Patamak’tan
Hüseyin Bey yine makinanın inceltmesini taklit etmek için izin istemişti. Ama izin
vermemiştik. Çünkü başkasının olanı paylaşmak bize göre değildi.
Yıllar geçtikçe işler ilerliyor ve iş gücü yetmiyordu. Velhasıl Mateks’e
yıllar önce yaptırdığımız ilk makine şu anda tüm mantıcı kardeşlerimizin ve
bizim vazgeçilmezimiz olmuştur. Bu süreçte
makine imalatımıza geldiğinde ilk üç ay, haftada en az 10-15 kez
telefonla birkaç kez de servisle makinanın eksiklikleri giderildi.
Yine Mateks’in hamur açma makinalarındaki mantı makinasına hamur
uzatan bandı talep etmiştik. Yine
durmadık… Makinanın 400 mm olanını yaptırdık. Balkayalar olarak üçgen mantısını
yaptırdık. Bugünkü kıyma tanklarını 4 yıl önce istemiştik, yeni yapabildiler. Bunlar hep Balkayalar olarak bizim imalatlarda
denendi, eksiklikleri giderildi ve diğer mantıcı kardeşlerimizle Mateks
vesilesi ile paylaşıldı. Burda emeği gecen başta Esat ve Ertuğrul ustaya çok
teşekkür ediyorum. Onlar olmasaydı bugün bu makinalar bu kadar gelişmiş
olmazdı. Ayrıca tüm imkanları seferber
eden Dursun Bey’e de teşekkürlerimi sunarım.
Bizler yine bu makinayı yaptırırken kimseye vermeyin diye hiçbir
telkinde bulunmadık. Aksine bir yıla yakın Mateks’e firmamıza yapmış
olduğu katkılardan dolayı web sayfamız aracılığa teşekkürlerimizi kendilerine
ilettik. Bizlerin yıllarca harcamış olduğu emek karşılığında ortaya çıkan makine
şu anda tüm mantıcı kardeşlerimizle paylaşılıyor. Bu konuda da bir öncü olmaktan
gurur duyuyoruz. Bizleri referans göstererek ürün satmaları konusunda hiçbir
sıkıntımız olmamıştır.
Balkayalar mantı sektörü için hamur açma makinasını, hamur kesme
makinasını, hamur presleme makinasını,
kurutma fırınlarını, dolaplı mantı satma sistemini, paslanmaz mantı yapma
tezgahlarını, paslanmaz mantı teşhir tepsilerini, paslanmaz mantı tepsilerini, frigofirik
araba ile ilk mantı sevkiyatını, dev rendeleme makinasını ve bir seferde 50 kg dev
soğan suyunu sıkma makinasını, İstanbul’da imalat yapan mantıcılar arasında ilk
kez diğer şehirlere hizmet veren firma ünvanlarını elinde bulunduran imalatçılardır.
Bizler ticari hayatımız boyunca Allah’tan onu unutturacak hiçbir güç ve
parayı bize nasip etmemesini temenni ettik. Sektördeki diğer abi ve
kardeşlerimiz için de onların bu
sektörde Allah’ı unuttukları anda Allah’ımızın onları unutmamalarını
dualarımızda temenni ettik.
Balkayalar
Sektördeki diğer mantıcı kardeşlerimizin bizim plasiyerlerimizden medet
ummalarının aksine bizler bir başka mantıcıda çalışmış hiçbir plasiyer ve
yönetici ile çalışmamışızdır. Diğer yandan bazı mantıcıların bizim yanımızda
çalıştığı halde aylık avanta para vererek şirket bilgilerini aldığını, bizim
bölge müdürümüzün altına araba aldığı durumlarıyla da karşılaştığımız olmuştur.
Bizler hiçbir rakip firmanın ticari sırlarına sahip olmak için yanında
çalıştırdığı adamlarla muhatap olmamışızdır. Rızkı veren Cenabı Allah’tır.
Yıl bazında baktığımızda rakiplerimiz bizden en az 170-180 müşteri
alırken bizler rakiplerimizden 14-15 müşteriyi bünyemize katıyoruz. Bizim
amacımız piyasada rakiplerimizin üzerine gitmektense var olan açığı kapatıp
diğer illere dağılmaktır. Bu politika sayesinde ise Balkayalar Türkiye’nin en büyük
üreticisi haline gelmiştir.
İlk gittiğimiz illerde dolaplı mantıyı tanıtınca yörenin esnafı çok
şaşırmışlardır. Satılır satılmaz gibisinden söylemlerden sonra bir şekilde
mantıyı satmaya başlamışlardır. Yörenin içinde bir diğer firmanın mantı
yapmasıyla bizleri onlarla eş değer tutmuşlardır. 0,50 krş yüzündendir o
bıraktığımız müşteriler…J
Oysa onlar da biliyor ki bugün mantı yapan firmaların bir çoğu yıllarca
bizim mantımızı satmıştır.
*Ege Bölgesi’nde 2,
*İstanbul Bölgesi’nde 4,
*Akdeniz Bölgesi’nde 1,
*Güneydoğu Bölgesi’nde 2,
*Doğu Anadolu Bölgesi’nde 2,
*Karedeniz Bölgesi’nde 1, örneklerini vermek mümkündür.
Tamamlanmayan yazımız
8 Haziran 2016 11:30
Önder BALKAYA
Mantıcı Adam